Osteosarkom Nedir?
Osteosarkom, kemik dokusunda başlayan, nadir fakat agresif bir kanser türüdür. Genellikle kemiklerin hızlı büyüdüğü genç yaşlarda ortaya çıkar ve en sık diz bölgesindeki uzun kemiklerde (uyluk kemiği - femur, kaval kemiği - tibia) veya üst kol kemiğinde (humerus) görülür. Osteosarkom, çocukluk ve ergenlik döneminde en sık rastlanan kemik kanseridir.
Dünya Genelinde: Osteosarkom, tüm kanserlerin yaklaşık %1’ini oluşturan nadir bir kanser türüdür.
Yaş ve Cinsiyet: Genellikle 10-20 yaş arasında teşhis edilir. Erkeklerde kadınlara oranla biraz daha sık görülür.
Türkiye’deki Durum: Türkiye’de osteosarkom sıklığı dünya genelindeki trendlere benzerdir ve özellikle genç bireylerde görülür.
Osteosarkom gelişimine katkıda bulunan bazı faktörler şunlardır:
Yaş ve Hızlı Kemik Büyümesi:
Ergenlik döneminde kemiklerin hızlı büyümesi nedeniyle osteosarkom riski artar.
Genetik Yatkınlık:
Li-Fraumeni Sendromu gibi genetik hastalıklar osteosarkom riskini artırabilir.
Retinoblastoma: Çocukluk döneminde retinoblastoma geçiren bireylerde osteosarkom riski daha yüksektir.
Radyasyon Maruziyeti:
Geçmişte yüksek doz radyasyon tedavisi almış bireylerde osteosarkom gelişme riski artabilir.
Diğer Kemik Hastalıkları:
Paget hastalığı gibi kemik metabolizmasını etkileyen hastalıklar osteosarkom riskini artırabilir.
Osteosarkom, genellikle erken evrelerde spesifik olmayan belirtiler gösterebilir. Ancak aşağıdaki belirtiler sıklıkla görülür:
Kemik Ağrısı: Etkilenen bölgede sürekli ve şiddetli ağrı. Ağrı, genellikle geceleri artar.
Şişlik ve Hassasiyet: Tümör bölgesinde şişlik veya kızarıklık.
Kemik Kırıkları: Tümörün zayıflattığı kemiklerde, küçük bir travma sonrası bile kırık oluşabilir.
Hareket Kısıtlılığı: Etkilenen eklemde hareket güçlüğü veya ağrı nedeniyle hareket kısıtlılığı.
Osteosarkom, mikroskopik görünümüne ve agresiflik derecesine göre alt türlere ayrılır:
Konvansiyonel Osteosarkom:
En sık görülen türdür. Genellikle yüksek derecelidir (agresif).
Telanjiektatik Osteosarkom:
Kan damarları içeren, nadir görülen bir türdür.
Parosteal Osteosarkom:
Daha az agresif olan, kemiğin dış yüzeyinde gelişen bir türdür.
Periosteal Osteosarkom:
Kemiğin dış zarından kaynaklanır ve orta dereceli agresiflik gösterir.
Osteosarkom tedavisi, multidisipliner bir yaklaşımla planlanır ve genellikle cerrahi, kemoterapi ve nadiren radyoterapiyi içerir.
1. Cerrahi:
Limb-Sparing (Uzuv Koruyucu) Cerrahi: Tümörlü kısmın çıkarılması ve protez veya greftlerle uzvun korunması.
Amputasyon: Uzuvun kurtarılamadığı durumlarda tercih edilir.
Metastatik Cerrahi: Akciğerlere yayılmış olan metastazların çıkarılması.
2. Kemoterapi:
Osteosarkom tedavisinin temel taşlarından biridir. Cerrahi öncesinde (neoadjuvan) tümörü küçültmek ve cerrahi sonrasında (adjuvan) kalan kanser hücrelerini yok etmek için kullanılır. Yaygın kullanılan kemoterapi ilaçları:
Metotreksat
Doksorubisin
Sisplatin
3. Radyoterapi:
Osteosarkom radyoterapiye dirençli bir tümör türüdür. Ancak bazı durumlarda, cerrahi yapılamadığında veya semptomları hafifletmek için kullanılır.
4. Hedefe Yönelik Tedaviler:
Osteosarkomda kullanılan hedefe yönelik tedaviler sınırlıdır, ancak araştırmalar bu alanda devam etmektedir.
Osteosarkom için spesifik bir korunma yöntemi yoktur, ancak erken tanı için şu önerilerde bulunulabilir:
Kemik Ağrılarını Ciddiye Alın: Özellikle büyüme dönemindeki çocuklarda uzun süreli ve şiddetli ağrılar fark edildiğinde hemen bir doktora başvurulmalıdır.
Ailede Genetik Hastalık Öyküsü: Li-Fraumeni sendromu gibi genetik yatkınlıklar için genetik danışmanlık alınabilir.
Radyasyondan Kaçının: Gereksiz radyasyon maruziyetinden kaçınılmalıdır.
Osteosarkom, erken teşhis edildiğinde ve uygun tedavi uygulandığında başarıyla kontrol altına alınabilir. Ağrılar, şişlik veya kemiklerde kırılganlık gibi belirtiler fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak hayati önem taşır. Ayrıca, modern tedavi yöntemleri sayesinde hastaların yaşam kalitesi önemli ölçüde artırılabilir.