Serviks Kanseri (Rahim Ağzı Kanseri) Nedir?
Serviks kanseri, rahmin alt kısmında yer alan ve vajinaya açılan rahim ağzı bölgesinde başlayan bir kanser türüdür. Serviks kanseri, genellikle yavaş ilerler ve erken evrede tespit edildiğinde tedavi şansı oldukça yüksektir. Rahim ağzı kanserinin önlenmesinde tarama testleri ve HPV (Human Papilloma Virüsü) aşısı hayati bir rol oynar.
Dünya Genelinde: Serviks kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biridir. Her yıl yaklaşık 600.000 yeni vaka teşhis edilmekte ve 300.000’den fazla ölüm gerçekleşmektedir.
Türkiye'deki Durum: Türkiye’de serviks kanseri, kadınlarda en sık görülen 10 kanser türü arasındadır. Erken tanı ve tarama programları sayesinde görülme sıklığı giderek azalmaktadır.
Yaş ve Risk: En sık 35-45 yaş grubunda görülür, ancak ileri yaşlarda da ortaya çıkabilir.
Serviks kanseri gelişiminde rol oynayan en önemli risk faktörleri şunlardır:
Human Papilloma Virüsü (HPV) Enfeksiyonu:
Serviks kanserinin başlıca nedenidir. Özellikle HPV tip 16 ve 18, yüksek riskli türlerdir.
Erken Yaşta Cinsel İlişki:
HPV’ye maruz kalma riski erken yaşta cinsel aktiviteye başlayan kadınlarda daha yüksektir.
Birden Fazla Cinsel Partner:
Partner sayısının artması, HPV bulaşma riskini artırır.
Sigara Kullanımı:
Sigara, serviks hücrelerinde kansere yol açabilecek genetik değişikliklere neden olabilir.
Bağışıklık Sisteminin Zayıflığı:
HIV enfeksiyonu gibi bağışıklık sistemini baskılayan durumlar riski artırır.
Uzun Süre Doğum Kontrol Hapı Kullanımı:
Hormonlar, rahim ağzı hücrelerinde değişikliklere yol açabilir.
Düşük Sosyoekonomik Durum:
Düzenli sağlık hizmetine erişim eksikliği, tarama testlerinin yapılmamasına yol açabilir.
Serviks kanseri erken evrede genellikle belirti vermez, ancak ilerleyen dönemlerde şu belirtiler görülebilir:
Adet Dışı Vajinal Kanama: Cinsel ilişki sonrası, adet dönemi dışında veya menopoz sonrası kanama.
Sulu veya Kanlı Vajinal Akıntı: Kötü kokulu olabilir.
Pelvik Ağrı: Cinsel ilişki sırasında veya sonrasında ağrı hissi.
Uzun Süreli ve Ağrılı Adet Kanamaları: Kanama miktarı veya süresinde artış.
İleri Evrede: Karında şişlik, bacaklarda ödem ve idrar yapma zorluğu gibi belirtiler görülebilir.
Skuamöz Hücreli Karsinom:
Serviks kanserlerinin %80-90’ını oluşturur. Rahim ağzının dış yüzeyindeki hücrelerden kaynaklanır.
Adenokarsinom:
Serviks kanserlerinin %10-20’sini oluşturur. Rahim ağzının bez hücrelerinden kaynaklanır.
Diğer Nadir Türler:
Küçük hücreli karsinom, nöroendokrin tümörler gibi nadir görülen türlerdir.
Serviks kanseri tedavisi, hastalığın evresine, tümörün büyüklüğüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak planlanır.
1. Cerrahi:
Konizasyon: Erken evrelerde, kanserli dokunun bir kısmının çıkarılması. Özellikle doğurganlık korunmak istendiğinde tercih edilir.
Histerektomi: Rahmin tamamen çıkarılması. İleri evrelerde yapılabilir.
Pelvik Lenfadenektomi: Kanserin yayılma durumuna göre lenf düğümlerinin çıkarılması.
2. Radyoterapi:
Cerrahiden sonra veya cerrahi yapılamayan durumlarda uygulanır.
Hem dış ışın tedavisi (eksternal radyoterapi) hem de iç ışın tedavisi (brachytherapy) kullanılır.
3. Kemoterapi:
İleri evrelerde tümörün küçültülmesi veya semptomların hafifletilmesi için uygulanır.
Genellikle radyoterapi ile kombine edilir.
4. İmmünoterapi ve Hedefe Yönelik Tedaviler:
İmmünoterapi, ileri evre veya metastatik hastalarda umut vadeden bir seçenektir.
Kanser hücrelerinin belirli genetik değişikliklerine yönelik hedefe yönelik ilaçlar da kullanılabilir.
HPV Aşısı:
Serviks kanserini önlemede en etkili yöntemdir. HPV aşısı, genellikle 9-26 yaş arası kız ve erkek çocuklarına önerilir.
Pap Smear ve HPV Testi:
Pap smear testi, serviks hücrelerindeki anormal değişiklikleri erken dönemde tespit edebilir. HPV testi, virüsün varlığını belirler. 21 yaşından itibaren düzenli olarak yapılmalıdır.
Sigara Kullanımını Bırakın:
Sigara, serviks kanseri riskini artırır.
Cinsel Sağlık Eğitimi:
Güvenli cinsel ilişki ve prezervatif kullanımı HPV bulaşma riskini azaltır.
Serviks kanseri, düzenli tarama ve aşı ile büyük ölçüde önlenebilir bir hastalıktır. Erken evrede teşhis edildiğinde tedavi şansı çok yüksektir. Vajinal kanama, akıntı veya pelvik ağrı gibi belirtiler fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir doktora başvurmak hayati önem taşır. Sağlıklı yaşam tarzı ve düzenli doktor kontrolleri ile serviks kanserinden korunabilirsiniz.