Kanser hücreleri, sağlıklı hücrelerden farklı olarak kontrolsüz bir şekilde büyüyebilir. Hedefe yönelik tedaviler, bu kontrolsüz büyümeyi sağlayan belirli proteinler veya genetik değişikliklere odaklanır. Bu ilaçlar:
Kanser Hücrelerinin Büyümesini Engeller: Hücre sinyal yollarını bloke ederek kanser hücrelerinin çoğalmasını durdurur.
Kanser Hücrelerini Öldürür: Apoptoz (programlanmış hücre ölümü) mekanizmasını aktive eder.
Tümörün Kan Damarı Oluşturmasını Durdurur: Kanserin ihtiyaç duyduğu besin ve oksijeni keser (anti-anjiyogenez).
1. Monoklonal Antikorlar:
Laboratuvarda üretilen antikorlar, kanser hücrelerinin yüzeyindeki spesifik proteinleri hedef alır.
Örnek:
Trastuzumab: HER2 pozitif meme ve mide kanserlerinde kullanılır.
Bevacizumab: Anti-anjiyojenik etkisiyle akciğer, kolorektal ve böbrek kanserlerinde kullanılır.
2. Tirozin Kinaz İnhibitörleri (TKI):
Hücre içindeki sinyal yollarını bloke ederek kanser hücresinin büyümesini ve bölünmesini durdurur.
Örnek:
Akciğer Kanseri:
Gefitinib, Erlotinib: EGFR mutasyonu pozitif akciğer kanseri tedavisinde kullanılır.
Alectinib, Crizotinib: ALK ve ROS1 pozitif akciğer kanserlerinde etkilidir.
Over Kanseri:
Niraparib, Olaparib: BRCA mutasyonu pozitif over kanserlerinde DNA onarımını bloke eder.
Tiroid Kanseri:
Lenvatinib, Sorafenib: İleri evre veya metastatik tiroid kanserlerinde kullanılır.
Böbrek Kanseri:
Pazopanib, Sunitinib: Kan damarlarının oluşumunu engeller ve tümör büyümesini durdurur.
3. Anti-anjiyogenik İlaçlar:
Tümörlerin yeni kan damarları oluşturarak büyümesini önler.
Örnek:
Bevacizumab: Kolorektal, akciğer ve böbrek kanserlerinde sıkça kullanılır.
4. PARP İnhibitörleri:
DNA tamir mekanizmasını hedef alır, özellikle BRCA1 ve BRCA2 mutasyonu olan hastalarda etkilidir.
Örnek: Olaparib, Niraparib (over kanseri için).
5. İmmün Modülatörler:
Kanser hücrelerinin bağışıklık sistemi tarafından tanınmasını kolaylaştırır.
Hedefe yönelik tedaviler, belirli genetik özelliklere veya biyobelirteçlere sahip kanserlerde etkili bir şekilde kullanılır. Bunlar arasında:
Akciğer Kanseri: EGFR, ALK, ROS1 mutasyonları veya PD-L1 pozitif hastalarda.
Over Kanseri: BRCA mutasyonu pozitif hastalarda PARP inhibitörleri ile.
Tiroid Kanseri: İleri evre papiller ve folliküler tiroid kanserlerinde tirozin kinaz inhibitörleri ile.
Böbrek Kanseri: Anti-anjiyogenik ilaçlar veya tirozin kinaz inhibitörleri ile.
Meme Kanseri: HER2 pozitif tümörlerde trastuzumab gibi hedefe yönelik tedavilerle.
Daha Az Yan Etki: Sağlıklı hücrelere daha az zarar verir, bu nedenle geleneksel kemoterapiye kıyasla yan etkiler genellikle daha hafiftir.
Kişiselleştirilmiş Tedavi: Her hastanın tümörünün genetik yapısına uygun tedavi planlanabilir.
Yüksek Etkililik: Spesifik genetik veya moleküler hedeflere odaklanarak daha etkili bir tedavi sağlar.
Her ne kadar daha az yan etkiye sahip olsa da, hedefe yönelik tedaviler de bazı yan etkilere neden olabilir. Bu yan etkiler genellikle ilacın türüne bağlıdır ve şunları içerebilir:
Yorgunluk
Deri döküntüleri veya kuruluk
Hipertansiyon (yüksek tansiyon)
İshal
Karaciğer fonksiyonlarında değişiklik
Bu yan etkiler genellikle yönetilebilir ve doktor tarafından kontrol altına alınabilir.
Hedefe yönelik tedaviler, kanser tedavisinde devrim yaratan bir yaklaşım sunar. Özellikle genetik profilleme ve biyobelirteçler sayesinde hastalara kişiselleştirilmiş tedavi seçenekleri sunularak, hem tedavi etkinliği artırılır hem de yaşam kalitesi korunur. Kanserin genetik özelliklerine uygun tedavi seçenekleri hakkında bilgi almak için uzman bir onkolog ile görüşmek önemlidir.